TMMOB İÇMİMARLAR ODASI GENEL MERKEZ BİLGİLENDİRME METNİ
Konu: İzmir Şubesi tarafından yapılan gerçek dışı açıklamalara ilişkin üyelerimize bilgilendirme
BİRLİKTE İNŞA EDİLEN GÜÇLÜ BİR MESLEK ÖRGÜTÜ
Değerli Meslektaşlarımız,
Sizlere, uzun yıllardır süregelen birlik ve beraberlik içerisinde yürüttüğümüz yolculuğumuzu paylaşmak ve son dönemde İzmir Şubesi tarafından üyelerimize gönderilen gerçek dışı ithamlara ilişkin açıklamalardan bahsetmek istiyoruz.
2016 yılında genç ve dinamik bir ekiple göreve başladığımızda odamızın yalnızca 5 şubesi ve 2.986 aktif üyesi bulunuyordu. Mesleğini seven, haklarını korumaya kararlı bir grup olarak çıktığımız bu yolda bugün odamızı 11 Şube, 2 Temsilcilik ve 78 il/ilçe Temsilcisi ile örgütlü 10.500’ün üzerinde üyeye sahip bir yapıya ulaştırdık. Cumhuriyet tarihinde ilk kez Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ne “İçmimar” ve “İçmimari Proje” ibarelerini eklettik. Meslek haklarımız için açtığımız onlarca dava sonuçlandı ve gasp edilen haklarımızın geri kazanılması sağlandı. Yasal olmayan kursların kapanmasını sağladık! 2026 Şubat ayında düzenlenecek olan Uluslararası İçmimarlık Kongresi, gelenekselleşen “İM Öğrenci Yarışmaları” İçmimarlık Öğrenci Yarışmaları ve diğer tüm başarılarımız bu ortak mücadelenin ürünüdür.
Ne yazık ki, 28.05.2025 tarihinde İzmir Şubesi tarafından gönderilen yazı ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan açıklamalar, gerçekle bağdaşmayan ve üyelerimizi yanıltmaya yönelik bir içerik taşımaktadır. Kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olarak yasal sorumluluğumuz gereği sizleri detaylı bir şekilde bilgilendirme zorunluluğumuz doğmuştur.
1. ARCH FOR ME Etkinliği (20 Kasım 2024)
İzmir Şubemiz tarafından Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve Serbest Mimarlar Derneği ile ortak olarak düzenlenen ARCH FOR ME etkinliği, Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun onayı ve desteğiyle gerçekleşmiştir. Genel Başkanımız Sayın Emrah Kaymak’ın aynı zamanda IFI (Uluslararası İç Mimarlar ve Tasarımcılar Federasyonu) Başkanı olması dolayısıyla birçok yabancı konuşmacı ve katılımcı desteği de sağlanmıştır.
İkinci etkinlik için İzmir Şubesi’nden sözleşme taslakları, sponsor firma bilgileri ve etkinlik detayları defalarca istenmesine rağmen bu belgeler Genel Merkezimize sunulmamıştır. Odamızın ilgili yönetmeliklerinin 28. ve 53. maddeleri gereğince; şube ve temsilcilikler tarafından yapılacak tüm etkinlik, sponsorluk, iş birliği ve prensip anlaşmaları, ancak Genel Merkez Yönetim Kurulu’nun onayı ile geçerlilik kazanabilir. Bu onay olmaksızın imzalanan sözleşmeler, oda adına yasal bir sonuç doğurmaz ve hüküm ifade etmez.
Etkinliğe yalnızca üç gün kala gönderilen sözleşme örneği, Hukuk Müşavirliğimiz tarafından incelenmiş; maddelerde yer alan sakıncalı ifadeler ve gelir paylaşımına ilişkin sorunlar İzmir Şube Yönetim Kurulu’na bildirilmiştir. Ancak Şube tarafından herhangi bir geri dönüş sağlanmamış olmasına rağmen, etkinlik kapsamında Odamızın logoları kullanılmıştır. Etkinlik sonunda ise Odamıza herhangi bir gelir katkısı sağlanmamıştır.
Ayrıca, bu etkinliği düzenleyen ARCHIMIM firmasının, Şube ile gerçekleştirdiği ilk etkinlikte de Odamıza herhangi bir gelir paylaşımı sağlamadığı İzmir Şube Başkanı’na bildirilmiştir. Bununla birlikte, firma ile gerçekleştirilecek tüm etkinliklerde Hukuk Müşavirimizin ve Genel Merkezimizin onayı alınmadan herhangi bir iş birliği yapılmaması gerektiği konusunda Denetleme Kurulu tarafından da sözlü uyarı yapılmıştır.
Tüm İzmir Şube üyelerimize sormak isteriz: Odamızın logosunun ve meslek örgütümüzün kurumsal gücünün, şeffaf bir sözleşme ile korunmasını talep etmek neden bir sorun olarak görülmüştür? Etkinlik tarihine uzun bir süre varken, Genel Merkezimizin sözleşmeyi ve anlaşma şartlarını defalarca talep etmesine rağmen, neden Şube tarafından herhangi bir yanıt verilmemiştir? Hukuk Müşavirimizce revize edilmesi gereken sözleşmenin, etkinliğe yalnızca üç gün kala tarafımıza iletilmesi ve Genel Merkez’in bu sürede şaibeli bir etkinliğe onay vermesinin beklenmesi, nasıl bir tutumun göstergesidir? Ayrıca, adı geçen firma ile neden sürekli etkinlik düzenlenmek istenmekte ve bu firma neden bu denli kayırılmaktadır?
2. Blum Firması Avusturya Etkinliği (15-18 Aralık 2024)
Blum firması ile gerçekleştirilen Avusturya seyahati, Odamız Genel Merkezi tarafından Blum firmasıyla iş birliği içerisinde düzenlenmiştir. Söz konusu etkinlik için firmadan odamıza 40 kişilik bir kontenjan sağlanmış ve katılımcı seçimleri tüm şubelerimizin yönetimlerine bırakılmıştır. Her şubeden 2 veya 3 isim talep edilmiş; süreç şeffaf ve eşitlikçi bir şekilde yürütülmüştür.
Ne var ki, İzmir Şube tarafından üyelerimize gönderilen yazıda ve sosyal medya paylaşımlarında yer alan iddialar tamamen gerçek dışıdır. Etkinliğe katılan hiçbir meslektaşımız tarafından taciz, hürriyeti tahdit veya tehdit gibi bir olay rapor edilmemiştir.
Bahsi geçen iddialar, yalnızca İzmir Şube Başkanı tarafından dile getirilmiştir. Taraflar arasında yaşanan tartışma, geziye katılan herkesin birlikte bulunduğu bir restoranda meydana gelmiştir. Söz konusu olayda mağdur olan meslektaşımıza karşı, asılsız iddialarda bulunan İzmir Şube Başkanı, tartışma sırasında “iki ayaklı maymun” ifadesini kullanarak açıkça hakarette bulunmuştur.
Yaşanan gelişmeler doğrultusunda ve olayın hassasiyeti dikkate alınarak, Odamız tarafından Birliğimizin yönetmeliklerine uygun biçimde tarafsız bir kadın soruşturmacı atanmıştır. Soruşturmacı; şikâyette bulunan İzmir Şube Başkanı, onun gösterdiği tanıklar geziye katılan ve olaya şahit olan diğer meslektaşlarımızın ifadelerini almıştır. Hazırlanan rapor, Onur Kurulumuza sunulmuş ve kurul tarafından incelemeler sonucunda şikâyetçi taraf İzmir Şube Başkanı aleyhine karar verilmiştir. Karar hem şikâyetçiye hem de ilgili taraflara yazılı olarak bildirilmiştir.
Soruşturma sonucunda, olayın sosyal medya, basın ve bireysel iletişim kanalları üzerinden manipüle edilerek bir “iftira kampanyasına” dönüştürülmeye çalışıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle konu yargıya intikal etmiş olup, adli sürecin tamamlanması beklenmektedir.
Burada altını çizmek isteriz ki; olayın taraflarından biri olan meslektaşımız, bir kız babası, aile reisi ve iş dünyasında saygın bir isimdir. Buna rağmen, geziye katılan 38 meslektaşımızın tamamı benzer yönde ifade vermişken, yalnızca bir kişinin bu 38 kişiyi 'yalancılıkla' suçlaması kamuoyu açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken bir durumdur.
Olayla ilgili olarak geziye katılan 38 meslektaşımızın ifadeleri birbiriyle örtüşürken, yalnızca bir kişinin tüm bu beyanlara aykırı iddialarda bulunması İzmir Şube üyeleri tarafından ne ölçüde inandırıcı bulunmalıdır?
Odamız; kadının beyanının esas olduğu bilinciyle hareket eden, kadın meslektaşlarımızın her alanda olduğu gibi kendi meslek alanımızda da en yüksek mertebede yer alması gerektiğini savunan bir yapıya sahiptir. Ancak bir grubun tamamının aksi yönde beyanlarda bulunması durumunda, mesleki ve insani sorumluluğumuz gereği adil ve objektif bir değerlendirme yapmak zorundayız. Bu noktada sürecin sağduyulu biçimde değerlendirilmesi, siz değerli İzmir Şube üyelerimizin takdirine sunulmaktadır.
3. Telefon Alımı (18 Aralık 2024)
İzmir Şubemiz, şube kullanımına tahsis edilmek üzere bir cep telefonu talebinde bulunmuştur. Genel Merkezimiz, diğer tüm şubelerde olduğu gibi, talep edilen telefonun marka ve model bilgisinin tarafımıza iletilmesi halinde gerekli incelemeler yapılarak, telefonun Genel Merkez tarafından satın alınıp şubeye teslim edileceğini, Genel Merkez Saymanımız aracılığıyla Şube Saymanı ve Başkanına bildirmiştir.
Buna rağmen, İzmir Şube Başkanı, odamızın defalarca yaptığı uyarılar ve hatırlatmalara rağmen, kendi şahsi kredi kartı ile bir cep telefonu satın almış ve bu alımı odaya fatura ettirmiştir.
Burada özellikle vurgulamak isteriz ki, odamız kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür ve tüm mali işlemler ilgili yasa, yönetmelik ve bakanlık genelgelerine uygun şekilde yürütülmek zorundadır. İlgili bakanlık genelgesinde de açıkça belirtildiği üzere; "Hiçbir yönetim kurulu üyesi şahsi kredi kartı ile herhangi bir alım yapamaz ve bunu odaya fatura ettiremez." Bu hükme aykırı işlemler odamız açısından hukuken kabul edilemez niteliktedir.
Bu nedenle, söz konusu fatura Genel Merkezimiz tarafından iade edilmiş ve işlemin geçersiz olduğu İzmir Şubemize yazılı olarak bildirilmiştir.
Kurumsal bir yapıda; ilgili yasa ve yönetmeliklere uymak mı suç sayılmalıdır, yoksa mevzuata aykırı işlem yapmak mı?
Genel Merkezimiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm şubelerde mali işlemleri tek bir standartta yürütmeye, şeffaflığı ve hukuka uygunluğu sağlamaya kararlıdır. Bu kapsamda, söz konusu cep telefonu alımıyla ilgili olarak ilgili yönetmeliklere uygun tüm işlemler titizlikle gerçekleştirilmiş; İzmir Şube Başkanı’nın konuya ilişkin beyanlarının ise gerçeği yansıtmadığı ve usulsüzlüğü örtbas etmeye yönelik olduğu tespit edilmiştir. Odamız, mevzuata aykırı hiçbir işleme müsamaha göstermeyecek ve gerekli tüm hukuki süreçleri eksiksiz şekilde yürütecektir.
4. Kartalkaya Yangını Sonrası Basın Açıklamaları (24 Ocak 2025)
Bilindiği üzere, Ocak ayında meydana gelen ve bir ihmaller zincirinin sonucu olarak ortaya çıkan talihsiz Kartalkaya yangını sonrasında, Genel Merkezimiz hem faciayı kınayan hem de olayın mesleki açıdan
değerlendirilmesini içeren kapsamlı bir basın açıklaması yapmıştır. Bu açıklamada, içmimarlığın projelendirme ve denetim süreçlerinde yok sayılmasının yaratabileceği olumsuz sonuçlar güçlü bir şekilde vurgulanmıştır.
Ancak bu açıklamanın ardından, Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından yayımlanan ve mesleğimizi hedef alan, odamızı ise bu faciadan “nemalanmaya çalışan” bir yapı gibi gösteren haksız ve insani değerlere aykırı bir basın bildirisi yayımlanmıştır. Söz konusu açıklama, halen Mimarlar Odası İzmir Şubesi ile Serbest Mimarlar Derneği’nin sosyal medya hesapları ve çeşitli internet mecralarında yer almaktadır.
Bu durum üzerine, Genel Merkezimiz ve tüm şube başkanlarımızın katılımıyla oluşturulan “WhatsApp” grubunda yapılan değerlendirmeler neticesinde, saldırgan açıklamaya İzmir Şubesi nezdinde yanıt verilmesinin uygun olacağına karar verilmiştir. Bu karar, tüm şube başkanlarının ortak görüşüyle alınmış ve İzmir Şube Başkanı’na da bildirilmiştir. Ancak bu süreçte İzmir Şube Başkanı’na ulaşılamamış, meslek odasının diğer şube başkanları ve Genel Merkez’in çağrılarına geri dönmemiş; kendisinden konu ile ilgili herhangi bir geri dönüş alınamamıştır. İzmir Şube Başkanı, diğer şube başkanlarının ricalarına rağmen meslek örgütümüze ve meslektaşlarımıza sahip çıkan herhangi bir açıklama yapma nezaketini göstermemiştir. Buna rağmen, sosyal medya hesabından imalı paylaşımlarda bulunmuştur.
Ek olarak, tüm şube başkanlarımız bu sürecin her aşamasından haberdardır. Genel Merkezimiz, Kişisel Verileri Koruma Kanunu’na (KVKK) tam riayet etmekte olup herhangi bir kişisel paylaşımda bulunmamaktadır. Süreçle ilgili bilgi almak isteyen üyelerimiz ise diğer şube başkanlarıyla doğrudan iletişime geçebilirler.
İzmir Şubesi tarafından üyelerimize iletilen yazıda geçen 'Genel Merkezimizce uygun görülmeyen basın açıklaması' ifadesi tam olarak neyi kapsamaktadır? Mesleğimizi ve meslek odamızı hedef alan bu açıklamaya karşı tüm Şube Başkanları ortak bir metin üzerinde anlaşmaya varırken, neden yalnızca İzmir Şube Başkanı ve yönetimi sessiz kalmıştır?
5. VENNI Firması Yarışması (17 Şubat 2025)
İzmir merkezli VENNI firması, ulusal çapta düzenlemeyi planladığı bir tasarım yarışması için odamız Genel Merkezi ile iletişime geçmiştir. Firma, yarışmanın organizasyonu için odamızdan destek talep etmiş; bunun üzerine Genel Merkezimiz firma yöneticileriyle yapılan görüşmeler sonrasında ortak bir çalışma yürütülmesine ve odamızın bu yarışmada “destekçi kuruluş” olarak yer almasına karar vermiştir.
İzmir Şubesi tarafından üyelerimize gönderilen yazıda, Genel Merkezimizin bu süreçte şubeyle iletişim kurmadan hareket ettiği ima edilmektedir. Ancak şunu önemle belirtmek isteriz ki, odamızın mevcut yönetmelikleri uyarınca ulusal çapta gerçekleştirilen bir organizasyon için Genel Merkezimizin herhangi bir şubeden “izin” veya “onay” alması yasal olarak gerekli değildir.
Buna rağmen Genel Merkezimiz, her zaman olduğu gibi şeffaf bir yönetim anlayışıyla hareket ederek tüm süreci şubelerimizle paylaşmıştır. Ayrıca, söz konusu yarışmanın sektör paydaşlarımızla ilişkileri güçlendirmesi ve mesleğimizin görünürlüğünü artırılması hedeflenmiştir.
Ulusal çapta bir etkinliğe odamızın destek vermesi için Genel Merkezimizin şubeden izin alması mı gereklidir? Ayrıca, sektör paydaşının veya etkinliği düzenleyecek firma sahibinin meslek alanı mı incelenmelidir?
6. Milano Fuarı Vize Randevuları (6 Şubat 2025)
Her yıl Nisan ayında İtalya’nın Milano şehrinde düzenlenen “Salone Del Mobile” fuarına katılmak isteyen birçok meslektaşımızın vize randevusu konusunda yaşadığı sıkıntılar üzerine Genel Merkezimiz, İtalya Büyükelçiliği ile doğrudan iletişime geçmiştir. Yapılan görüşmeler neticesinde, Büyükelçilik odamızın talebine olumlu yanıt vererek 100 üyemiz için vize randevusu konusunda destek sağlayacağını bildirmiştir.
Genel Merkez Yönetim Kurulumuz, bu kontenjanın adil bir şekilde dağıtılması amacıyla şubelerimizin üye sayısına oranla bir kota belirlemiş ve her şubeden başvuru listesi talep etmiştir. Ne yazık ki İzmir Şubemiz, tüm çağrılarımıza rağmen söz konusu listeyi Genel Merkezimize iletmemiştir. Bunun üzerine, İzmir Şube üyelerine doğrudan SMS gönderilerek başvuruların alınacağı duyurulmuş ve ilk başvuran 10 üyemizin vize işlemleri başlatılmıştır.
Aynı durum, Kasım ayında düzenlenen UNICERA 2025 Fuarı için de yaşanmıştır. İzmir Şubesi’nden katılımcı listesi talep edilmiş; ancak herhangi bir yanıt alınamamıştır. Bunun üzerine Genel Merkezimiz, İzmir Şube üyelerine doğrudan SMS göndererek fuara katılmak isteyen üyelerden liste oluşturmuştur.
Tüm bu süreçlerde, Genel Merkezimizin Türkiye’nin dört bir yanındaki üyelerinin katılımını sağlamak için gerçekleştirdiği etkinlik ve duyurular olumlu bir etki yaratmışken, İzmir Şube Başkanı bu süreçleri üyelerine bildirmemiştir. Bu ihmal sonucunda, Salone Del Mobile” fuarına katılmak isteyen ancak vize alamayan İzmir Şube üyelerinin yaşadığı mağduriyetin başlıca sorumlusu olarak kendisi görülmektedir. Benzer şekilde, UNICERA 2025 Fuarı sürecinde de aynı tutum sürdürülmüştür.
Son olarak, İzmir Şube Başkanı, hiçbir aşamada katkı sağlamadığı bu organizasyonlara son dakikada dâhil olmak istemiş ve kendi hazırladığı listenin kabul edilmesini talep etmiştir. Bu tutum, yürütülen şeffaf ve adil sürece gölge düşürme girişimi olarak değerlendirilmiştir.
Genel Merkezimizin tüm üyelerimize ulaşmak için gösterdiği çaba ve sağladığı şeffaflık ortadayken, İzmir Şube Başkanı’nın bu tutumu kurumsal sorumlulukla ne derece bağdaştırılabilir?
7. İzmir Şube Kira Artışı (19 Mart 2025)
Odamızın tüm şubelerinde olduğu gibi İzmir Şubemizin kira, personel maaşları, elektrik, su, internet, kırtasiye, ofis ve ikram giderleri Genel Merkez tarafından merkezi kasa sistemiyle karşılanmaktadır. Tüm mali işlemler, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olan odamızın, yasa, yönetmelik ve bakanlık genelgelerine uygun bir şekilde yürütülmektedir.
İzmir Şubesi tarafından Genel Merkezimize, şube binasının kira bedelinde %100 oranında bir artış talebi iletilmiştir. Bu olağanüstü artış talebine ilişkin olarak şube başkanı tarafından ısrarlı talepler de söz konusu olmuştur. Ancak Genel Merkezimiz, odamızın “kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olduğu” devletin belirlediği resmi artış oranları doğrultusunda bir zam yapılabileceğini, bunun dışında bir artışın hukuken mümkün olmadığını hukuk müşavirimiz aracılığı ile de İzmir Şube Başkanına defalarca bildirmiştir.
Bu süreçte, Genel Merkez’imiz İzmir Şubesi kira ödemeleri üç ay boyunca yasal artış farkı olarak eksik yatırmıştır. Mal sahibi ile yapılan görüşmeler ve hukuk müşavirliğimizin devreye girmesi sonucunda, devletin belirlediği maksimum artış oranı üzerinden yeni kira bedeli belirlenmiş ve eksik yatırılan farklar tamamlanarak ödemeler yapılmıştır.
Günümüz ekonomik koşullarında ve benzer kurumsal yapılarda dahi %100 kira artışının kabul edilmediği bir dönemde, İzmir Şube Başkanının böyle bir talebi desteklemesi; bağlı olduğu oda ve şube başkanı sıfatıyla kurumumuzu maddi zarara uğratmak anlamına gelmekte olup, mesleki sorumlulukla bağdaşmamaktadır.
Üyelerinin aidatlarını titizlikle koruyan ve her kuruşun hesabını veren bir Genel Merkez mi suçludur, yoksa yasa ve yönetmeliklere aykırı hareket ederek dayatmalarla %100 kira artışı talep eden bir şube yönetimi mi?
8. İl ve İlçe Temsilcilerinin Atanması ve Görevden Alınması (27 Mart 2025)
Odamızın yönetmelikleri gereği, il ve ilçe temsilcilerinin atanması, görevden alınması ve görev sürelerinin takibi Genel Merkez Yönetim Kurulu’nun uhdesindedir. Bu yetki, odamızın kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olmasının doğal bir sonucu olup, yönetmeliklerimizde açıkça tanımlanmıştır.
İzmir Şubesi tarafından üyelerimize gönderilen yazıda, Genel Merkezimizin bir temsilciyi görevden alma süreci eleştirilmiştir. Oysaki ilgili temsilci Genel Merkez Yönetim Kurulumuz tarafından atanmış olup, aynı şekilde görevden alınması da Genel Merkezimizin yetki ve sorumluluğundadır.
Genel Merkezimizin bu konudaki kararı; tarafsız değerlendirmeler, temsilcinin görev süresince sergilediği performans ve örgütlülüğe katkısı göz önünde bulundurularak verilmiştir. Bu karar sürecinde herhangi bir şubeden izin ya da onay alınması yönetmeliklerimiz açısından söz konusu değildir.
Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun, yasalar ve yönetmelikler çerçevesinde kullandığı bu yetki suç mudur? İl ve ilçe temsilcilerini atama ve görevden alma süreçlerinde, Genel Merkezimizin kendi yetkisini kullanması doğal değil midir?
9. Sektör Paydaşları ile Etkinlik (9 Nisan 2025)
Odamız, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olup, tüm şubelerimiz ve sektör paydaşlarımızla iş birliği içinde hareket ederek üyelerimize fayda sağlayacak ve gelir getirici etkinlikler düzenlemektedir. Bu kapsamda Genel Merkezimiz, Antalya merkezli ve İzmir’de şubesi bulunan bir sektör paydaşı firma ile irtibata geçmiştir. Firma, “Showroom” alanının sınırlı olması nedeniyle odamıza yirmişer kişilik gruplar halinde bir dizi etkinlik düzenleme teklifi sunmuştur.
Genel Merkezimiz, bu öneriyi değerlendirerek söz konusu etkinliğe destek verme kararı almış ve 9 Nisan 2025 tarihinde ilk etkinlik başarıyla gerçekleştirilmiştir. Etkinlik kapsamında yaklaşık 20 meslektaşımız katılım sağlamış ve organizasyon odamıza gelir getiren bir nitelik taşımıştır. Ancak üzülerek belirtmek isteriz ki, etkinlik öncesinde İzmir Şube yönetimi, odamızın tüzel kişiliğine aykırı bir şekilde şubenin sosyal medya, e-posta ve SMS hesaplarını kullanarak üyelerimize bu etkinliğe katılmamaları yönünde telkinde bulunmuştur. Bu durum, odamızın kurumsal itibarına ve örgütlülüğüne zarar vermiştir.
Son iki yılda herhangi bir gelir getirici etkinlik düzenlemeyen İzmir Şube yönetimi mi, yoksa tüm üyelerimizin katılımına açık ve şeffaf etkinlikler organize eden Genel Merkezimiz mi meslek örgütüne daha fazla katkı sağlamaktadır? Odamızın tüzel kişiliğine uygun olarak yürütülen bu organizasyonda, üyelerimize doğrudan duyuru yapan Genel Merkezimiz mi suçludur?
Bizler odamızın tüm etkinliklerinin tüm üyelerimize açık ve şeffaf bir şekilde yapılması gerektiğini savunuyoruz ve her zaman savunacağız.
10. Bilirkişilik Temel Eğitimleri (03 – 04 – 05 – 06 Temmuz 2025)
Odamız, Üst Birliğimiz TMMOB aracılığı ile tarafımıza sunulan kısıtlı zamana rağmen büyük çabalar ile Bilirkişilik Eğitim veren kuruluşu olarak yer almaktadır. Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun aldığı karar ile daha önce sadece Ankara ilinde verilen eğitimleri İstanbul ve İzmir Şubelerimize de dahil ederek Eğitimlerin daha fazla üyemizin alması sağlanmıştır.
İzmir Şube yapılan yazışmalara zamanında cevap vermediği gibi Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun ısrarları sonucunda son anda tarafımıza eğitim tarihleri bildirmiştir. Genel Merkez tarafından eğitimlerin duyuruları sürekli yapılırken İzmir Şubemiz tarafından herhangi bir sosyal medya üzerinden paylaşım ve duyuru yapılmamıştır.
Genel Merkez olarak üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmişken İzmir Şubemizin hiçbir katkısı olmadığı eğitimleri kendileri düzenlemiş gibi sosyal medya da paylaşmış olmaları da manidardır.
11 – Adana, Diyarbakır Şubeleri ve Eskişehir İl Temsilciliği Olağanüstü Genel Kurulları
İzmir Şube Yönetim Kurulu tarafından 28.07.2025 tarihinde yaptığı Sosyal Medya hesabından yapılan açıklamalarda son bir yıl içinde Şubelerin neden Olağanüstü Genel Kurulu’na gittiği sorulmaktadır.
Açıklayalım;
Adana ve Diyarbakır Şubelerimiz ile Eskişehir İl Temsilciliğimizde seçilmiş Yönetim Kurulu Üyelerinin birtakım nedenlerden dolayı istifa etmiş olmaları ve yerlerine geçecek Yedek Yönetim Kurulu Üyesi kalmaması nedeniyle Odamız Ana Yönetmeliği Madde 48 (e) bendi (Şube Yönetim Kurulunda yedek üye kalmaması) hükmü gereğidir.
Genel Kurullarımız tarafından alınan kararlar ile açılan Şubelerimizin, devam etmesi için yönetmeliklere uymak mı suç sayılmalıdır, yoksa mevzuata aykırı işlem yapmak mı?
SONUÇ VE ÇAĞRI:
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde, genel merkezimize başvuracak olan tüm üyelerimizle yaşanan olaylara ilişkin tüm yazışmaları ve belgeleri paylaşmaktan memnuniyet duyacağımızı belirtiriz. Konuyu siz değerli İzmir Şube üyelerimizin vicdanlarında adil bir şekilde değerlendireceğine inanıyor ve bu bilgilendirmeyi tarafınıza sunuyoruz.
2 Ağustos 2025 tarihinde gerçekleştirilecek olan İzmir Şube Olağanüstü Genel Kurulu’na; programı uygun olan Genel Merkez Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu, Onur Kurulu üyelerimiz ve Şube Başkanlarımızla birlikte katılım sağlayacağımızı bildiririz. Ayrıca, süreçte adı geçen ve mesnetsiz, asılsız ve iftiralarla hedef alınan Avusturya seyahatine katılmış kadın ve erkek meslektaşlarımız da kendi istekleriyle bu genel kurula katılacak; konu hakkında bilgi almak isteyen tüm üyelerimizin sorularını yanıtlamaktan ve gerçekleri açıklamaktan memnuniyet duyacaklardır.
Ne yazık ki, bugüne kadar haklarında suç duyuruları, şikâyetler ve disiplin kararları bulunmasına rağmen, İzmir Şube Başkanı ve yönetimi, gerçeğe aykırı ve hukuka aykırı beyanlarla kişisel hırs ve düşüncelerini meslek topluluğumuzu manipüle etme çabası içinde sürdürmektedir. Tüm yazılı uyarılarımıza rağmen, İzmir Şube Başkanı ve yönetiminin, halen gerçeğe ve yasalara aykırı açıklamalar yapmaya devam ettikleri görülmektedir.
Bilinmelidir ki, İzmir Şube yönetimi hakkında Onur Kurulu, Denetleme Kurulu ve Yönetim Kurulu’nun oy birliği ile aldığı karar doğrultusunda, yönetmelik gereği bir genel kurul yapılması kararı alınmıştır. Ancak bu karar İzmir Şube tarafından uygulanmamış; bu nedenle ve yönetmelik gereği, söz konusu Genel Kurulun hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için genel kurulun Genel Merkez Yönetimince yapılması zorunlu hale gelmiştir.
Tüm çabalarımıza ve yasalar, yönetmelikler ile genel hukuk prensiplerine uygun hareket etmemize rağmen, İzmir Şube Başkanı ve yönetiminin, odanın sosyal medya hesaplarını neredeyse gasp edercesine kendi kişisel arzuları ve düşünceleri doğrultusunda kullanmaya devam ettikleri üzülerek gözlemlenmektedir. Bu açıklamalar hem gerçeğe hem de odamızın tüm yönetmeliklerine açıkça aykırıdır. Bu nedenle haklarında suç duyurusunda bulunulmuş olup, savcılık nezdinde soruşturmalar devam etmektedir. Tüm şube başkanlarımızın ortak imzasıyla yapılmış olan basın açıklamamız da kamuoyunun malumudur.
Tüm bu nedenlerle, yürütülen soruşturmaların sonuçlarını beklemekte, hukuka olan saygımız gereği bu süreçte İzmir Şube’nin sosyal medya hesaplarından yapılan asılsız açıklamalar ve dezenformasyonu siz değerli üyelerimizin dikkatine bir kez daha sunmaktayız.
TMMOB İÇMİMARLAR ODASI
GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU